Onun için duygularını anlatmak her zaman kolay olmamıştı.
Kelimeler boğazına düğümlenir, söylemek istedikleri yarım kalırdı.
Ama bir şeyi hep doğru yaptı:
Bakmayı hiç bırakmadı.
Her gün çıkmadan önce ona baktı.
Yolda giderken dönüp baktı.
O konuşurken değil, durduğunda baktı.
Bir yılın sonunda, ne çiçek aldı, ne mektup yazdı.
Sadece bu yüzüğü aldı ve kutusuz bir şekilde uzattı.
Kadın gülümsedi, ama hiçbir şey sormadı.
Çünkü ikisi de biliyordu.
Bu yüzük bir söz değildi.
Bir ilan ya da ispat da değil.
Sadece…
“Baktım.
Ve hep sende kaldım.”