Bir akşam yemeğinde, kadının boynunda bu kolye, kulaklarında bu küpeler vardı.
Görenler önce taşların ışıltısına takıldı. Ardından yeşil damlaların altında, neredeyse fark edilmeyecek kadar ince bir işçilik fark edildi.
Ve herkesin aklına aynı şey geldi: Bu set özel yapılmıştı. Ama neden?
Kadın o gece çok az konuştu.
Sadece bir an, masadakilerden biri cesaret edip sordu:
— “Bu taşların bir anlamı var mı?”
O ise sadece gülümsedi.
“Sadece bir söz verdim,” dedi.
“O zamandan beri üzerimdeler.”
Kimse o sözün ne olduğunu öğrenemedi.
Ama her bakan, bu takımı bir nişan gibi hissetti.
Görünenin ötesinde bir sadakat vardı, belki bir yemin, belki asla tamamlanmamış bir hikâye.
Ve taşların rengi…
İnsanların çoğu yeşili doğayla özdeşleştirir. Ama o gece, herkes o yeşile “beklemek” adını verdi.
İLETİŞİME GEÇİN